EFTI Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinden Anlam Arayışı
Bazen bir kavram, hayatın ortasında karşımıza çıkar ve bize yeni bir pencere açar. Ben de bugün sizlerle EFTI’nin anlamını bir hikâyenin içinden, duyguların ve stratejilerin kesiştiği bir yolculukla paylaşmak istiyorum. Bu hikâyede, farklı bakış açılarına sahip iki karakter var: biri çözüm odaklı, adımlarını planlı atan bir erkek; diğeri empatisiyle, kalpten kurduğu bağlarla yol gösteren bir kadın. Belki siz de bu yolculukta kendinizi bulacaksınız.
Karakterler ve Karşılaşma
Mehmet, iş dünyasında başarılı, mantığıyla yol alan bir adamdı. Stratejik düşünmeyi, sorunları çözmeyi ve planlı ilerlemeyi hayatının merkezine koymuştu. Elif ise tam tersine, insan ilişkilerindeki inceliği, duyguların gücünü ve empatiyi öne çıkaran biriydi. Onlar bir gün bir seminerde karşılaştılar: başlığı ise tam olarak bu yazının konusuydu — EFTI.
Seminer salonunda otururken Mehmet’in aklında tek bir şey vardı: “Bu kavramı nasıl işime uyarlayabilirim?” Elif’in kalbinde ise başka bir soru yankılanıyordu: “Acaba bu kavram insanlara nasıl dokunabilir?”
EFTI’nin Açılımı ve Anlamı
EFTI, aslında “Emotional Freedom Techniques Integration” yani Duygusal Özgürleşme Teknikleri Entegrasyonu olarak bilinen bir yaklaşımın kısaltmasıdır. Kısaca, bireyin geçmişte yaşadığı olumsuz duygusal yüklerden arınarak daha özgür ve dengeli bir yaşam sürmesini amaçlar. Parmak uçlarıyla belirli akupunktur noktalarına dokunarak yapılan bu teknik, bedenin enerji akışını düzenlemeye ve zihinsel-duygusal rahatlama sağlamaya yardımcı olur.
Mehmet bunu duyduğunda, hemen zihninde bir plan belirdi: “Demek ki bu yöntemle çalışanlarımın stresini azaltabilir, iş verimini artırabilirim.” Elif ise aynı anda içinden şöyle geçirdi: “Bu yöntem, insanların kendi yaralarını iyileştirmesine, daha huzurlu ilişkiler kurmasına destek olabilir.”
Bir Yolculuğun Başlangıcı
Seminer boyunca Mehmet, yöntemin yapısına, aşamalarına ve bilimselliğine odaklandı. Rakamlarla, istatistiklerle ilgileniyordu. Elif ise gözlerini kapatıp nefes egzersizleriyle anlatılanları hissetmeye çalıştı, insan hikâyelerini dinledi. İki farklı bakış açısı, aynı kavram etrafında birleşiyordu.
Bir ara konuşmacı şunu söyledi: “EFTI, sadece zihnin değil kalbin de özgürleşmesi demektir.” Bu cümle, ikisini de derinden etkiledi. Mehmet ilk defa duygularına kulak verdi, Elif ise tekniğin sistematik yönünü fark etti. O an anladılar ki EFTI, yalnızca bir yöntem değil; bir denge yolculuğuydu.
Hikâyeden Çıkan Ders
Mehmet ve Elif, seminerden çıktıktan sonra uzun uzun sohbet ettiler. Mehmet, iş hayatındaki stratejik bakış açısını Elif’in empatik yaklaşımıyla birleştirdi. Elif ise duyguların yanında yapısal planlamanın da önemini gördü. Sonunda ikisi de şu sonuca vardı: EFTI, hayatın tek bir yönüne değil, hem stratejiye hem de duyguya dokunuyordu. İnsan olmanın bütününü kucaklayan bir yaklaşım sunuyordu.
Sonuç: EFTI’nin Bize Öğrettiği
EFTI, kelimenin ötesinde, bir denge çağrısıdır. Stratejik zekânın ve empatik kalbin buluşma noktasıdır. Hayatta hepimiz bazen Mehmet gibi çözüm arayan, bazen Elif gibi hisleriyle yol alan bireyleriz. Ama belki de en büyük öğrenme, bu iki tarafı birleştirdiğimizde geliyor. Çünkü gerçek özgürlük, akıl ile kalbin el ele verdiği noktada başlıyor.
Şimdi size soruyorum: Siz daha çok Mehmet gibi mi yaklaşırdınız bu konuya, yoksa Elif gibi mi? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın; çünkü belki de hepimiz, birbirimizin hikâyelerinden öğreniyoruz.